14.06.2010

Tell me a hundred times

Daha önce kendimi The Office dizisinden Michael Scott’a benzetmiştim, ve bu karakter dışında bana çok benzeyen bir başka dizi karakterinden de bahsetmiştim. Bu dizi karakteri de, Zach Braff’ın canlandırdığı, Scrubs dizisindeki John Dorian (J.D.) karakteri.

Öncelikle, karakterin en önemli özelliklerinden biri olan sevgisini söyleme dürtüsü:

Turk: It sounds like you're asking me out on a man date.
J.D.: Turk, why are you so afraid of loving me?

J.D.: [thinking] Just tell him how you feel without sounding like a girl for once.
J.D.: [to Turk] I miss you so much it hurts sometimes

Dr. Cox: I'm gonna go ahead and give you back one of these Man Cards. You deserve it.
J.D.: Wow... Wanna hug?
Dr. Cox: [taking the card back] You held on to it as long as you could, didn't you?

Kendiyle ilgili negatif eleştirileri bazen yanlış yorumlaması:

Jordan: I don't dislike you, I nothing you.
J.D.: That's special.

Anlamsız ve gereksiz konulardan anlamsız ve gereksizce bahsedebilmesi:

Elliot: Well, I haven't pooed in six days.
J.D.: Twice this morning, and I haven't even had my coffee yet.
Elliot: You really pick odd things to brag about.
J.D.: I'm just saying, if I had to get three by lunch, I probably could.

Yoğun yalnızlık korkusu:

Elliot: Do you want to be alone?
J.D.: No.
Elliot: Do you want to cry a little?
J.D.: No

J.D.: Because nothing sucks worse than feeling alone, no matter how many people are around.

Bir şekilde başkalarının onayına ihtiyaç duyması:

J.D.: Turk, am I needy?
Turk: No.
J.D.: Tell me a hundred times.

İçindeki çocuğu koruma içgüdüsü:

J.D.: It's the kid inside of us that keeps us all from going crazy.

Yaptığı hataların ve sonuçlarının farkında olması, bunlardan endişi duyması:

J.D.: It's hard to take positive steps, when you've burned the bridge you got to walk across.

Çevresindekilerin önemini ve değerini bilmesi:

J.D.: But in the end, the most important thing to accept is that no matter how alone you feel, how painful it may be, with the help of those around you, you'll get through this too.

Ve de neredeyse her zaman, kendisi gibi olması:

J.D.: You know, when you stop being frightened, time really is on your side. And you can just go on being you

Aslında daha çok söz var J.D.’nin söylediği ve “Bu tam Ahmet’in söyleyeceği birşey” diyebileceğimiz ama hepsini bulmam hem zor, hem de gereksiz, zaten genel resim bunlardan da anlaşılıyor.

Dizilerde bana benzeyen birkaç karakter daha olabilir, sanırın bu yazı dizilerinin sonunda bunları birleştirip bir karakter profile de çıkarabilirim. Böylece anlamsız şekilde zaman harcadığım uğraşlara bir yenisini eklemiş olurum.

1.06.2010

Daha erken

Biliyorum bu yaz şarkıları muhabbeti çok uzadı ama, yine de bu konuda yazmaya devam edeceğim, böyle de inatçı ve tutarlıyım.

Haziran ayına kadar çıkan tüm şarkılar arasında, yaz şarkısı olarak adlandırabileceğimiz en iyi şarkı Gökhan Özen – Daha Erken’dir. Klibi ise şu şekildedir:



Şarkı, klasik Serdar Ortaç şarkısı formülünü kullanıyor, Bengü’nün İki Melek veya Nazlı’nın Beni Yazın şarkılarını fazla derecede andırsa da, Gökhan Özen söz ve müziği bence güzel yazmış, sonuçta da başarılı bir şarkı olmuş. Yalnız albüm konusunda Gökhan Özen tek şarkılık (daha doğrusu aynı şarkının dört versiyonun olduğu) bir single çıkarmış; demek ki yaz için ilerleyen günlerde tam bir albüm gelecek. Bu arada şarkının klibinin şarkıya ve ritme uyumsuz oluşu, genel olarak da baştan savma bir hava vermesi pek hoş olmamış.

Sıradaki şarkıyı bloguma koyduğum için büyük ihtimalle çok eleştiri alacağım (binlerce okuyucusu olduğunu varsayan hayalperest blog yazarı), ama koymak zorundayım, çünkü ne yazık ki şarkıyı beğendim. Söz ve müziği Nazan Öncel’e ait olan Yanma Demezler Yanan Adama şarkısını, büyük sanatçı (!) Tuğba Ekinci icra ediyor:



İtiraf.com’da yayınlanacak kadar büyük bir itiraf; şarkıyı cidden beğendim. Üzgünüm ama bu gerçeği açıklamak zorundayım.

Son olarak, "Seni çöpe atacağım poşete yazık" şeklinde bir fevkaladenin fevkinde tabiri daha dilimize kazandıran Serdar Ortaç’a en derin minnettarlığımla teşekkürlerimi iletmeyi bir borç biliyorum. Allah herkese akıl fikir versin…