22.09.2010

İlk Güzel Hareket Bu

‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’ adlı programın hiçbir özelliğini sevmiyorum; programı izlerken bir kere bile güldüğümü de hatırlamıyorum. Espriler çok banal, konular fazlasıyla zorlama ve oyunculuk da ne yazık ki başarısız. Programın bu kadar çok izlenmesine ve hak ettiğinden çok daha fazla başarı elde etmesine çok bir anlam veremiyorum.

Bu ay ise ilk kez, bu ekibin yaptığı bir işi komik ve kaliteli buldum (gerçi itiraf etmek gerekirse sinema filmlerinin fragmanındaki bir sahnede de gülmüştüm). Filmsiz fragman adı verdikleri bu prodüksiyonda 300 Spartalı filmine gönderme yapılarak komik ama gerçek bir konu işlenmiş. Video şu şekilde:


Öncelikle güzel bir konu bulunmuş ve gayet esprili bir şekilde işlenmiş. Dolayısıyla içerik olarak dolu bir çalışma olmuş. Ayrıca çekimlerdeki görüntü ve müzik de çok başarılı. Beni tek rahatsız eden nokta, başlardaki yıldız kayması esprisinin biraz zorlama olmuş olması; ben ki bu tarz basit ve belden aşağı esprilere en çok gülen insanlardan biriyim, beni bile güldüremedi bu espri.

Neyse çok uzatmayalım, güzel olmuş. Böyle devam edeceklerine pek inanmasam da yine de temenni ediyorum.

16.09.2010

Az gittik, uz gittik...

Güneşi bir ülkede doğurup başka bir ülkede batırmak…


İlk kez yaşadığım bu deneyimde gördüm ki, insan adaptasyon konusunda gerçekten rakipsiz bir varlık. Yanınızdakilerin de yardımıyla, var olduğunuz yabancı şehir bir anda hayatınız boyunca yaşadığınız bir mekan izlenimi verebiliyor. Elbette hiçbir zaman evin yerini tutmaz ama o kadar da fark etmiyor bulunduğunuz yer, sevinç de hüzün de neredeyseniz sizi orada da takip etmeye devam ediyor (bkz. Sezen Aksu – Tebdil-i Mekan).


İlk blog yazımda da belirtmiştim, hayatımızdaki sınırlar çoğunlukla kafamızdakilerden ibaret, ancak onları aştıkça bir yerlere varabiliriz. Aslında zaman biraz da inanmaktan ve ummaktan öte bir şeyler yapma, aksiyon alma zamanı. Benim için bunu yapmak zor oldu ama devamının geleceği, daha doğrusu gelmesi gerektiği düşüncesindeyim.

Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik, sonunda yine eve döndük. Ama önemli olan kalmak veya dönmek değil, kapıyı aralamış olmak…

7.09.2010

Sarı Laleler

Güneşi bir ülkede doğurup başka bir ülkede batırmak…

Çoğu insan için günlük yaşamın bir parçası olan bu rutin, benim için bir ilk. Dolayısıyla da içimde garip bir heyecan var. Teorik konuşmalarda dünya küçük, global, herkes bir diyoruz ama, fiziksel olarak mesafeler olduğu yerde duruyor, sadece artık aşılmaları çok daha kolay.

Bakalım anlayacak mıyım başka bir ülkenin şehrinin dilinden…


Mfö - Sari Laleler
Yükleyen obsessifleader. - Video klipler, sanatçı röportajları, konserler ve çok daha fazlası.