20.02.2012

Mansiyon

Latife amacıyla çok lafını ettik ama aslında ben çok beğenmiştim ezgimer'in manzum eserlerini, 2012'nin ilk yazısında paylaşmak istedim...

ŞiZOFRENi

Ben şizofrenik bir kafiye sevdasına tutulan, bir de sana.
Sen, yalnız varoluşuyla değiştiren her şeyi.
Ben dediği dedik, inatçı, her soruya cevabı olan,
Sen hep erteleyen hayatın kirli yüzünü
Ben küçük kanadını açmaya çalışan,
Sığmayacağını bile bile.
Sen yağmura teslim olan
Yanında ben varken bile.
Teslim oluşları hiç sevmem, sana hariç
Ve bu hikaye biter teslim olunduğunda, aşka hariç.

ÇiZGiM

Sana göre ya kesip atmalı
Ya gülmeli çılgınca.
Oysa ben beslenirim
Yüzümdeki o çizgiden,
Bir kahkahayla bir haykırış arasında
Durmadan gelip giden…

Hani yılgın köy minibüsleri vardır
Gidecek yolu hiç bitmeyen
Ve köye her uğrayışta
Herşey farklıdır evvelkinden.

Sandım ki aklını o başıbozuk çizgim çeldi,
Her dönüşünde farklı bir ben…
Oysa sen çoktan içmişsin
Son zehiri, yüzüğünden.

SON

Gidiyorum.
Her adımım kokunu baştan yaratıyor.
Sevip de ayrılanlara dair
Herşey söylenmiş diyorum.
Tasviri var her acının ve izi var her yaranın,
Oysa bu benzemiyor hiçbirine.
Kitabımda buna tanımlanmış bir acı yok,
Ruhumda bundan gayrı delik yok.
Sevinç pastasından küçük dilimi almak
Yetmiyormuş hüzün payını azaltmaya
Ve bir lunaparkta ağlamak
Güldüremiyor beni bugün.

Bir kalem tutuş, bir haykırış bu.
Bir de 
Göremiyorlar ya seni 
Açık kalp ameliyatlarında bile.
Ona şaşıyorum…

...

Kendisine gireceği yeterlilik sınavında başarılar diliyor, darısı başıma diyorum...

1 yorum: