31.12.2009

İyi seneler...

2009’a baktığımda gördüğüm güzel şeyler kadar hatırladığım bir o kadar da hoş olmayan anı var. Kısacası çok parlak geçmedi benim için 2009. Ha 2008 ne kadar güzeldi derseniz, ona da çok yorum yapamayacağım.

Acaba zaman geçtikçe ve biz büyüdükçe, seneler de daha renksiz ve daha nahoş olaylarla mı dolu geçmeye başlıyor, henüz emin olamasam da sanırım hayatta öyle bir döneme giriyorum yavaş yavaş. Çeyrek asırlık bu kısa serüvenin özetinde çok güzel geçmiş birçok zaman var, ama sonlara doğru gittikçe azalıyor bu zamanlar.

Biraz çok vermenin yorgunluğu, biraz beklentilerin gerçekleşmemesinin kırıklığı, biraz da hayatın istediğim kadar anlamlı olmamasının yarattığı burukluk. Belki de bunları çok yeni görmeye ve yaşamaya başladığım içindir son zamanların pek de parlak geçmemesi. Elbette buna da alışır insan, o ayrı, ama hala içimdeki çocuk buna inanmak istemiyor; hayat nihai ve ebediyen güzel olsun istiyor.

Tabii ki pek gerçekçi değil bu istek, hatta hiç değil. Hayatın genel bir mutluluktan ziyade mutlu olan anları yaşamak için geçirmek zorunda olduğumuz vasat zamanlardan oluştuğunu görmek lazım belki de. Dediğim gibi emin değilim böyle mi gerçekten ama, hem içimden bir ses, hem de çevremde gördüklerim, çok da fazla aksini kanıtlayamıyor.

“Ben hayatı seviyorum ama hayat beni sevmiyor...”

Böyle hissettirdi bana 2009 ara ara, umarım 2010’la gelen günler daha güzel olur.

Herkese iyi seneler...

1 yorum: