29.05.2009

Karma

My Name is Earl izleyenler bilir, her bölümde çok çabuk etki eden bir Karma işleyişi vardır. Bugün de benim için biraz öyle oldu.

MBA’den bir arkadaşımla İTÜ’deki doktora programlarına başvurumuzu yapmak için üniversitenin Maslak kampüsüne gittik. Arkadaşım başvuruyu yapmak için işten izin almıştı, dolayısı ile işlemleri hızlı bir şekilde halletmeye çalıştık. Başvuru ücretini yatırmak için kampüs içindeki bankaya gittiğimizde gördük ki orada yüzlerce öğrenci vardı ve işkence gibi bir bekleme süresiyle karşı karşıyaydık. Bu yüzden okuldan çıkıp aynı bankanın Maslak’taki başka bir şubesine gittik ve işimizi hallettik. Okula dönmeden bir şeyler atıştırmak için oturduğumuz köftecide bir müşteri yemekleri geç geldiği için garsonları çok feci şekilde azarlıyordu, biz ise bizim de yemeklerimiz biraz gecikmesine rağmen gayet anlayışlı davrandık ve okula döndük. Ancak arkadaşım işlem için gereken belgelerden birini köftecide unutmuş olduğunu fark etti ve almak için geri döndü. Meğer garsonlar belgeleri masada görünce, orada bırakmak veya atmak yerine özenli bir şekilde saklamışlar. Belki de biz de diğer müşteri gibi onlara çemkirseydik, o belgeleri çöpten toplamamız gerekecekti.

Bankasal işlerimizi halledip okula geri döndüğümüzde öğrenci işlerinde inanılmaz bir sıra vardı. İşlemler için 380 ve 381 numaralı sıraları çektik, ancak o sırada daha 150’inci öğrencinin işlemi yapılmaktaydı. Dışarı çıktım ve bu durumu cep telefonunda biraz sıkıntıyla bir arkadaşıma anlattım (erken biterse bir konuda ona yardımcı olacaktım çünkü) ve çaresiz bir şekilde tekrar içeri girdim. Bu sırada bir genç yanıma geldi ve “Abi dışarıdaki konuşmana kulak misafiri oldum, bende fazladan bir tane var” diyerek 215 sıra numarasını bana verdi. Demek ki iyi insanlar hala var diye düşündüm ve numarayı arkadaşıma gösterdim. 215 sırası gelince işlemlerimizi yaptırmak için hazırlandık ancak her numara sırasıyla tek kişinin işlemi yapılabileceği söylendi. Ne kadar rica etsek de ikimizin de işlemini yaptıramadık, dolayısıyla ben de arkadaşımın bir an önce işe dönmesi gerektiği için 215 sırasını ona kullandırttım ve makus talihimle 380 numarasını beklemeye başladım.

Sonrasında ise arkadaşımın TOEFL’la ilgili bir problemi oldu ve içerideki başka görevlilerle görüşmeye gitti. Ben de arabasız bir şekilde İTÜ özerk ülkesinden nasıl dönülür diye düşünüyordum ki arkadaşım içerden gelerek beni çağırdı, meğer oradaki görevlilerden biri 215 sırasını kullanamama durumumu fark etmiş ve benim de o anda işlemimi yapmama izin verdi (o vakit diliminde işlemler 260 sırasındaydı). Ben de işlemlerimi yaptırdım ve yavaş yavaş okuldan çıkmaya hazırlandık. Bu sırada yeni gelen insanların sıra numaralarına baktığımda gördüm ki 600’lere kadar gidiyordu, ben de elimdeki 380 ve 381’leri bağışlamak istedim ve numaraları 500’ün üzerinde olan iki kişiye sıraları verdim. Yüzlerindeki rahatlama ifadesi görülmeye değerdi.

“İyilik yap, denize at” şeklinde davrandığımız zaman, sonuçları “iyilik yap, iyilik bul”a dönüşebiliyormuş gerçekten. O yüzden hepimiz cep telefonlarımızdan SMS bölümüne girip ‘DESTEK’ yazıp 5633’e gönderelim, ‘Engelleri Kaldıralım’ adlı TESYEV’in (Türkiye Engelliler Spor Eğitim ve Yardım Vakfı) yürüttüğü engelli vatandaşlara yardım programına katkıda bulunalım (5TL). Konuyla ne alakası var demeyin, iyilik yapın, gerisi gelir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder