22.03.2010

The Prisoner

"A man, known as Six, finds himself inexplicably trapped in The Village with no memory of how he arrived. As he explores his environment, he discovers that his fellow inhabitants are identified by number instead of name, have no memory of any prior existence, and are under constant surveillance. Not knowing whom to trust, Six is driven by the need to discover the truth behind The Village, the reason for his being there, and most importantly - how he can escape."


Yurtdışında aslında çok popüler olan kısa dizi kavramı Türkiye'de henüz aynı algıya erişmedi. Elbette yabancı dizileri yakından takip eden insanlar Angels in America veya The Lost Room gibi nispeten daha popüler olan kısa dizilerin farkında olsa da, gözden kaçırılan birçok kısa dizi de mevcut.


CNBC-e'nin bu dönemde yayınladığı 'The Prisoner' dizisi de (http://www.amctv.com/originals/the-prisoner/) bunlardan biri. Başrollerinde James Caviezel, Ian McKellen ve Ruth Wilson'ın bulunduğu dizide özgürlük, sanal gerçeklik ve ütopya kavramları üzerinde duruluyor.

Dizinin orijinal versiyonu AMC tarafından 1967'de yayınlanmıştı, 2009'da ise yine aynı şirket tarafından asıl senaryoya sadık kalınarak yeni bir kadroyla, 6 bölümlük (her bölüm 45 dakika) bir kısa dizi olarak yeniden çekildi.


İnternette diziyle ilgili çelişkili yorumlar var, ancak ben diziyi çok beğendim. Öncelikle dizi aynı anda hem sürükleyici hem de düşündürücü olmayı başarıyor; yani ne çok sıkıcı ne de çok yüzeysel. Dizinin görselleri ise hem teknoloji hem de sanat anlamında çok başarılı. Oyuncu kadrosu ise, yabancı dizilere aşina olan insanların hemen tanıyacağı birçok başarılı aktör ve aktris içeriyor.

Dizinin bir IMDB notu henüz yok (ben 10 üzerinden 8 verdim), ancak benim kanaatim dizinin birçok güzel dizi gibi 'underrated' olduğu (Carnivale, Pushing Daisies vs.). Yalnızca 6 bölümden oluşan, dolayısıyla da çok zamanınızı almayacak olan bu diziye umarım bir şans verirsiniz; pişman olmayacaksınız.


"You only think you're free."

2 yorum: