14.06.2009

Fark var

Bugün senelerdir beğenerek dinlediğim, hatta sesine de yorumuna da neredeyse taptığım bir sanatçıyla tanışma fırsatı buldum. Aslında kendisiyle daha önce de tanışmıştım ama o zamanın üzerinden 17 ek kilo ve bir burun ameliyatı geçirdiğim için hatırlamadığına çok şaşırmadım. Ancak hatırlamadığını belirtirken “Günde senin gibi 50 kişiyle tanışıyorum, hatırlayamadım” dedi, açık sözlüymüş diye değerlendirip geçtim. Benim şu an şan dersi aldığım hocam, kendisinin MESAM’dan (Türkiye Musiki Eserleri Sahipleri Meslek Birliği) yakın bir arkadaşı, dolayısıyla ben de hocamın ismini vererek uzun bir süredir onla çalıştığımı belirttim. Daha sonra çok kısa olarak şu an yaptığım müzikten bahsettim ve kendisi şarkılarımı dinleyip yorum yapabilirse çok mutlu olacağımı belirttim. O da bana menajerinin bir telefon numarasını vereceğini, benim şarkılarımı menajerinin verdiği adrese postalayabileceğimi, onun da o şekilde alabileceğini söyledi. Ben de şarkılarım MySpace’de olduğu için direkt Facebook’tan göndereyim dedim, kendisi, onu herkesin arkadaş olarak eklemek istediğini ve arkadaşlık beklentileri olduğunu, dolayısıyla ekleyemeyeceğini söyledi (oysa ki benim herhangi bir beklentim yoktu, dahası arkadaş olarak eklemeden de mesaj olarak gönderebilirdim bağlantıyı). Kendi MySpace adresini verdi ve o sitede ekleyen herkesi kabul ettiğini, dolayısıyla oraya gönderebileceğimi belirtti.

Bu cuma günü ise, oyunculuk dersi için gittiğim Akademi 35Buçuk’ta, kursun kurucuları ve hocalarımızdan, yakın zamanda biten ‘Annem’ dizisinin başrol oyuncusu Vahide Gördüm’le düet yapıp şarkı söyleme şansını buldum (Facebook’tan izleyebilirsiniz). Kendisi de, eşi Altan Bey de daha ilk günden çok samimi davrandılar ve bizimle akranları gibi sohbet edip ilgi gösterdiler. Hatta Altan Bey’i ilk günden herkes Facebook’ta eklemişti. İkisi de çok mütevazi ve sıcak kanlı insanlar. Vahide Hanım’dan daha çok ders aldığımız için onu biraz daha yakından tanıyabildim ve sahip olduğu şöhrete rağmen hala bu kadar cana yakın ve samimi olabilmesi beni çok etkiledi; Ordu’ya film çekimine gitmeden önce hepimize cep telefonunu verdi ve istediğimiz zaman arayabileceğimizi belirtti.

Elbette arada fark var, sonuçta ben Vahide Hanım’ın öğrencisi olduğum için bana daha yakın davranmış olabilir ama yazının başında bahsettiğim (yeniden) tanışma sonrasında çok büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Belki de benim beklentilerim çok yüksekti veya bu davranış gayet normaldi ve ben abarttım, bilemiyorum. Yine de ben biraz daha farklı, daha cana yakın bir tavır beklerdim.

Konuyla alakasız ama Mehmet Topuz’u alan Fenerbahçe’yi de tebrik etmek istiyorum. Umarım (ama hiç sanmıyorum) verdikleri 9 milyon avro + bir futbolcuya değer bu transfer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder