29.03.2009

Eski Kalpler

Çok güzel bir gündü bugün…

Hani zamanında çok sevdiğiniz ama uzun zamandır dinlemediğiniz bir şarkıyı duyunca mutlu bir şekilde hüzünlenir, geçmiş zamanların anılarına bir yolculuk yaparsınız. Bugün benim için de böyle oldu, ancak biraz daha güzel ve büyüleyici bir şekilde.

Zamanında sevdiğiniz bir şarkıyı, çok sevdiğiniz bir arkadaşınız söylerken duyduğunuzu düşünün, hatta o bir yandan söylerken bir yandan da sizin ona eşlik ettiğinizi. Daha yaşamın başında, kişiliğin yeni yeni oluşmaya başladığı zamanlarda beraber şarkı söylediğiniz bir insanla, yıllardan sonra yeniden şarkı söylediğinizi düşünün. Ve o insanın sesinin ve yorumunun, o zamankinden bile daha güzel olduğunu.

Yeni bir şarkımın kayıt sürecinde vokal yapması için eskiden aynı orkestrada şarkı söylediğim arkadaşımdan ricada bulunmuştum, o da sağ olsun beni kırmadı. Zamanında kendi küçük kız kardeşimmiş gibi sevdiğim ve yakın gördüğüm bu arkadaşımla iletişimi koparmasak da belki de görüşmemiz gerektiğinden çok daha az görüştük bu süreye kadar. Bugün görüştüğümüzde ise sanki her şey eskisi gibiymiş gibi sohbet ettik ve şarkı söyledik. Çocukken daha saf ama daha mutlu olduğumuz, gelişmeye ve bir o kadar da manipüle edilmeye açık olduğumuz zamanlardan bahsettik. İştir, aşktır derken, sohbet süremizi doldurduk ve müziğe güzel bir geçiş yaptık.

Birkaç ses açma pratiğinden sonra, biraz daha ses açalım bahanesiyle biraz şarkı söyleyelim dedik. Arkadaşım önce öğrenmeyi yeni tamamladığı ama sanki yıllardır biliyormuş gibi iyi konuştuğu Fransızcasıyla Garu’nun Belle şarkısını (Notre Dame de Paris) söyledi. Daha sonra da Fransızcasından da iyi İngilizcesiyle Beatles’dan Yesterday şarkısını dinletti bize. Bunları dinlerken şan hocam da en az benim kadar mutluydu, çünkü o yabancı müziği çok sever ama ben tamamen Türkçe odaklı olduğum için çok fazla çalma şansı bulamaz. Daha sonra biraz Gülümse, Olmaz Artık (I Will Survive) ve Esmer Günler söyleyerek ses açma safhasını da tamamladık ve vokal kayıtlarına geçtik.

Kayıt için hoca arkadaşımdan anlamsız (rastgele / doğaçlama) sözlerle şarkının girişine bir vokal yapmasını istedi. Bu tarz vokal bana yapılması en zor gelen vokallerden, çünkü hem anlam hem de ses bütünlüğü için kelimelere sığınmak gibi bir şansınız yok, ağzınızdan çıkan tarifsiz sesler doğru geldiği kadar duygulu da olmalı. Bunun en iyi örneklerini Türkiye’de Arto Tunçboyacıyan ve Cihan Okan’dan duyabilirsiniz. Sezen Aksu ve Sertab Erener de zaman zaman bazı şarkılarda bu tarz vokalleri güzel icra ediyorlar (örneğin Herşeyi Yak’ın koral nakarat bölümündeki performans, ya da Seyrüsefer şarkısındaki ara vokaller). Ben zaten arkadaşımın sesinin ve yorumunun çok iyi olduğuna emindin, ama kendisi müziğe beş senelik bir ara verdiğini söyledi ve bu yüzden en başta zorlanacağını düşündü. Ama sonuç hiç de öyle olmadı.

Gladyatör, 300 veya Yüzüklerin Efendisi filmlerindeki büyüleyici kadın vokalleri düşünün; o filmlerin epik duygusallığını yansıtan, tüylerinizi diken diken eden, gözlerinizi kapatıp dinlediğinizde sizi farklı dünyalara götüren. Arkadaşımın yaptığı vokal, hem ses hem de yorum olarak, o kadar güzel, o kadar etkileyiciydi ki, ben de hocam da bir yandan bunun gerçek olup olmadığına inanmaya çalışırken, bir yanda o inanılmaz sese aşık olduk. Aynı yeri tekrar tekrar, defalarca dinledik, ve ben her seferinde bir başka iltifatla tanımladım bu yorumu. Arkadaşımın vokal kısmı bitince kendisi yanımızdan ayrıldı ve biz de asıl solistin vokal kısımlarını tamamladık ama, açık konuşayım, şarkının beni en çok heyecanlandıran kısmı girişte yapılan o vokal. Hala da nasıl bu kadar güzel olduğunu anlamaya çalışıyorum.

Bu kadar laftan sonra şarkıyı sizinle paylaşabilmek isterdim ama kayıtlar henüz bitmedi, kısmetse önümüzdeki haftaya tamamen biter. Zaten bittiği an ilk iş her türlü çevrimiçi mecrada paylaşacağım. İnşallah siz de benim kadar beğenirsiniz.

Bu günün anlam ve önemine uygun bir parça paylaşmak istiyordum ama ne Fizy’de ne de YouTube’da bulabildim. Yeni Türkü – Eski Kalpler. Umarım siz bulup da dinleyebilirsiniz.

Gerçekten de çok güzel bir gündü bugün…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder